21 Nisan 2016 Perşembe

Can YÜCEL - O kadar pis o kadar mundarsınız ki !!!

Yıkadı beni anam
İyi sularınla
Biraz haşlarcasına
Manavgat’ta da yıkandım
Okyanus’ta da Hint
Goethe’nin Marienbad’ında da yundum
Vezüv’ün lâvlarında da
Kelimelerle şiirlerle de yıkandım
Temizim
Ama siz, Brecht’in dediğince
Sermayeler değil, sermayedarlar
O öve öve bitiremediğiniz detercanlarınızla
Bi yıkana görün
Kaybolup gidersiniz ortadan
O kadar pis o kadar mundarsınız ki !!!      Can YÜCEL

Çocukların, Çiçekler ve Rüzgârla
Kan Kardeşi Olduğunu Anlatan Şiir – Refik Durbaş
...
En önde duran, kır papatyasıdır
ellerini omuzuna koymuş arkasındaki
seher yelidir, kalbinden öper her sabah güneşi

Onun arkasındaki günortası lalesi
ardındaki günbatımı meltemidir
şafağın dehlizinde buluşurlar ikindileyin

Bir sonraki sonbahar nilüferidir
omuzunda ilkbahar kırlangıcının elleri
göğün kapısını onlar kapatır akşamleyin

En arkadaki genç kız
bugün küs düşmüş bulutlarla
bu yüzden saklıyor adını

Sıraya girmeyen çocukları mı sordunuz:
Rüzgârla ve çiçeklerle bir daha
kan kardeşi olmak için girmişler fotoğrafa

Refik Durbaş

" denize bakacaksın
için dışın ışık ölümü düşüneceksin.
insan nasıl sever hayatı diyordun ya…
gövden aklından bilge gülümseyeceksin..." - Şükrü ERBAŞ


Ekmek Paylaşılır
Dostlar Paylaşılır
Bu Dünyada her şey paylaşılır da ...
YÂR 'in Alnındaki Ter, Göğsündeki Huzur
Avucundaki Sıcaklık Paylaşılmaz ..!

Nazım Hikmet Ran 

Hasan Hüseyin KORKMAZGİL / YAŞAMAK


...
bir taze çığlık gibi karıştığım şu insan denizinde ben
balıklar oynaşır gibi güneşli kıyılarda
ve çocuklar yaşar gibi oyun dünyalarını
sevdiğimin yüzü gibi açık ve temiz
dost elince sıcak ve güvenilir
bir düzenin sevdalısıyım

yaşamak
derin ve hızlı
yaşamak
yiğit ve renkli
yaşamak
ağlar gibi ilk aşka
yaşamak diyorum ey savaşanlar
toprakta güler gibi
ve savrulur gibi sabah sabah güneşe kuşlar
dökülüşür gibi orman göllerine yıldızlar

ve çok tatlı bir sofradan kalkılır gibi
ve güzel bir kitabı kapatır gibi
koklar gibi kundakta bebek geçmişimizi
hızlı bir tirende öpüşür gibi
öper gibi ayrılığı alnından
gözlerine bakar gibi kalleşin
vurur gibi yumruğu başına kahpeliğin
ve masmavi bir bahar sabahında
çok güzel radyolara
çok güzel haberlere
çok güzel muştulara
uyanır gibi

yaşamak diyorum
ey güzel ellerini bulanık sularda dolaştıranlar
mutluluk arayanlar onursuz karanlıklarda
yaşamak diyorum
yaşamak
sevişir gibi

Hasan Hüseyin KORKMAZGİL / YAŞAMAK

sonbahar ağıt son sahne

...
" Oysa ben 
kaç yıldır 
kaç acı eskittim,
Unuttum kaç ölüm gördüğümü.
Bir omzumun alçaklığı ondandır;
taşıdım kaç kişinin kanayan tabutunu..." 

Metin Altıok... /sorularla

" Her daim düşleri peşinde koşan sabırsızlık zamanının güzel çocuklarına..."

20 Nisan 2016 Çarşamba


Ben neden 
Dudaklarının arasında İğneler tutan 
bir terzi suskunluğunu prova ediyorum 
Şimdi bu yol boyu Kederle yürürken Dağlara doğru? 

Metin Altıok


Serdal Çetin…/ içsel konuşma - Rıh


herşey çok değişti sonra…
birbirlerinin suratına kapanan çağlardan geçtik…
birileri öldü, ayrıldı aramızdan
ağladık durmadan… eksildik.
sonsuzluğa olan inancımıza rağmen
ruhlarımız eskisinden çok daha korkar oldu ölümden
ölmek sonsuzluğa engel değil ama korkuyoruz işte.
yani aşık olmanın o dantelsel, o kaotik büyüsüne göğsünü 
açanların 
heyacanı 
korkuya karşı biraz daha hassastı. anlıyorsun değil mi?
bazılarının yaşadığı dünyaya söyleyecek çok şeyi vardır.
sahi hâlâ kendini dinlemeden, kimseyi umursamadan
yağmur yağdığında sokağa atıyor musun kendini bilmiyorum ama
yağmur o günden sonra hep yağdı burada

Serdal Çetin…/içsel konuşma… 
- Rıh

Acım, beni bir gün, beni bir gün boğabilir 
Kalırsa bir çığlık benden kardeşler 
Koruyun saklayın onu ne olur... 

Ahmet Erhan / Kalıt

Hasretinden Prangalar Eskittim

Adnan Yücel - Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek

Yağmura susamış sabahlarda çoğalır,
Törenlerde dikilirdik burçlarınıza
Türküler söylerdik hep aynı telden,
Hep aynı sesten, aynı yürekten

O sevda ki bizde bir murattır,
Yılgınlığa karşı direnci söyler
Hep aşkla temizler yüreklerimizi,
Dudaklarımızda kirlenmez türküler

Ey aç bebelerin, dirençli çocukları
Ey bir sesin yankısında kalanlar
Ey terini toprağa katan ustalar
Ey bağrımıza bastığımız deli sevda

Siz ki anlardınız o aşkın dilinden
Uzakta olsa bir umut adına
Siz ki bilirdiniz coşkuyla sevmesini
Gelecek uğruna ölürcesine

Kızgın bir demiri dövercesine
Ve tarihin en güzel yapraklarını
Güneşin parmağıyla çevirircesine
Siz bilirdiniz sevmesini

Zora direnirken yüreklerde söylenen,
O büyülü şarkılar sustu bilinsin
Ve hatta demiri çürüten bilekler,
Mühürlendi gün ve güneş denilsin

Siz de bilirsiniz o kır çiçeklerini,
Özgürlük renginde sevgiyle açarlar
Hangi rüzgar dağıtırsa dağıtsın,
Düştükleri yerde yeniden çoğalırlar

Sabrın çiçeklerini açtığı yerden,
Asla kapanmaz yaşanan defter
Çünkü tarihin en güzel yerinde,
Son sözünü hep direnenler söyler

 Adnan Yücel  - Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek