29 Nisan 2016 Cuma
21 Nisan 2016 Perşembe
Can YÜCEL - O kadar pis o kadar mundarsınız ki !!!
Yıkadı beni anam
İyi sularınla
Biraz haşlarcasına
Manavgat’ta da yıkandım
Okyanus’ta da Hint
Goethe’nin Marienbad’ında da yundum
Vezüv’ün lâvlarında da
Kelimelerle şiirlerle de yıkandım
Temizim
Ama siz, Brecht’in dediğince
Sermayeler değil, sermayedarlar
O öve öve bitiremediğiniz detercanlarınızla
Bi yıkana görün
Kaybolup gidersiniz ortadan
O kadar pis o kadar mundarsınız ki !!! Can YÜCEL
İyi sularınla
Biraz haşlarcasına
Manavgat’ta da yıkandım
Okyanus’ta da Hint
Goethe’nin Marienbad’ında da yundum
Vezüv’ün lâvlarında da
Kelimelerle şiirlerle de yıkandım
Temizim
Ama siz, Brecht’in dediğince
Sermayeler değil, sermayedarlar
O öve öve bitiremediğiniz detercanlarınızla
Bi yıkana görün
Kaybolup gidersiniz ortadan
O kadar pis o kadar mundarsınız ki !!! Can YÜCEL
Çocukların, Çiçekler ve Rüzgârla
Kan Kardeşi Olduğunu Anlatan Şiir – Refik Durbaş
...
En önde duran, kır papatyasıdır
ellerini omuzuna koymuş arkasındaki
seher yelidir, kalbinden öper her sabah güneşi
Onun arkasındaki günortası lalesi
ardındaki günbatımı meltemidir
şafağın dehlizinde buluşurlar ikindileyin
Bir sonraki sonbahar nilüferidir
omuzunda ilkbahar kırlangıcının elleri
göğün kapısını onlar kapatır akşamleyin
En arkadaki genç kız
bugün küs düşmüş bulutlarla
bu yüzden saklıyor adını
Sıraya girmeyen çocukları mı sordunuz:
Rüzgârla ve çiçeklerle bir daha
kan kardeşi olmak için girmişler fotoğrafa
Refik Durbaş
Hasan Hüseyin KORKMAZGİL / YAŞAMAK
...
bir taze çığlık gibi karıştığım şu insan denizinde ben
balıklar oynaşır gibi güneşli kıyılarda
ve çocuklar yaşar gibi oyun dünyalarını
sevdiğimin yüzü gibi açık ve temiz
dost elince sıcak ve güvenilir
bir düzenin sevdalısıyım
yaşamak
derin ve hızlı
yaşamak
yiğit ve renkli
yaşamak
ağlar gibi ilk aşka
yaşamak diyorum ey savaşanlar
toprakta güler gibi
ve savrulur gibi sabah sabah güneşe kuşlar
dökülüşür gibi orman göllerine yıldızlar
ve çok tatlı bir sofradan kalkılır gibi
ve güzel bir kitabı kapatır gibi
koklar gibi kundakta bebek geçmişimizi
hızlı bir tirende öpüşür gibi
öper gibi ayrılığı alnından
gözlerine bakar gibi kalleşin
vurur gibi yumruğu başına kahpeliğin
ve masmavi bir bahar sabahında
çok güzel radyolara
çok güzel haberlere
çok güzel muştulara
uyanır gibi
yaşamak diyorum
ey güzel ellerini bulanık sularda dolaştıranlar
mutluluk arayanlar onursuz karanlıklarda
yaşamak diyorum
yaşamak
sevişir gibi
Hasan Hüseyin KORKMAZGİL / YAŞAMAK
sonbahar ağıt son sahne
" Oysa ben
kaç yıldır
kaç acı eskittim,
Unuttum kaç ölüm gördüğümü.
Bir omzumun alçaklığı ondandır;
taşıdım kaç kişinin kanayan tabutunu..."
Metin Altıok... /sorularla
" Her daim düşleri peşinde koşan sabırsızlık zamanının güzel çocuklarına..."
20 Nisan 2016 Çarşamba
Serdal Çetin…/ içsel konuşma - Rıh
herşey çok değişti sonra…
birbirlerinin suratına kapanan çağlardan geçtik…
birileri öldü, ayrıldı aramızdan
ağladık durmadan… eksildik.
sonsuzluğa olan inancımıza rağmen
ruhlarımız eskisinden çok daha korkar oldu ölümden
ölmek sonsuzluğa engel değil ama korkuyoruz işte.
yani aşık olmanın o dantelsel, o kaotik büyüsüne göğsünü açanların
heyacanı
korkuya karşı biraz daha hassastı. anlıyorsun değil mi?
bazılarının yaşadığı dünyaya söyleyecek çok şeyi vardır.
sahi hâlâ kendini dinlemeden, kimseyi umursamadan
yağmur yağdığında sokağa atıyor musun kendini bilmiyorum ama
yağmur o günden sonra hep yağdı burada
Serdal Çetin…/içsel konuşma…
- Rıh
Adnan Yücel - Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Törenlerde dikilirdik burçlarınıza
Türküler söylerdik hep aynı telden,
Hep aynı sesten, aynı yürekten
O sevda ki bizde bir murattır,
Yılgınlığa karşı direnci söyler
Hep aşkla temizler yüreklerimizi,
Dudaklarımızda kirlenmez türküler
Ey aç bebelerin, dirençli çocukları
Ey bir sesin yankısında kalanlar
Ey terini toprağa katan ustalar
Ey bağrımıza bastığımız deli sevda
Siz ki anlardınız o aşkın dilinden
Uzakta olsa bir umut adına
Siz ki bilirdiniz coşkuyla sevmesini
Gelecek uğruna ölürcesine
Kızgın bir demiri dövercesine
Ve tarihin en güzel yapraklarını
Güneşin parmağıyla çevirircesine
Siz bilirdiniz sevmesini
Zora direnirken yüreklerde söylenen,
O büyülü şarkılar sustu bilinsin
Ve hatta demiri çürüten bilekler,
Mühürlendi gün ve güneş denilsin
Siz de bilirsiniz o kır çiçeklerini,
Özgürlük renginde sevgiyle açarlar
Hangi rüzgar dağıtırsa dağıtsın,
Düştükleri yerde yeniden çoğalırlar
Sabrın çiçeklerini açtığı yerden,
Asla kapanmaz yaşanan defter
Çünkü tarihin en güzel yerinde,
Son sözünü hep direnenler söyler
Adnan Yücel - Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)