2 Ekim 2014 Perşembe



Oturdum kıyısına bir çocuğun
Suskun ve uzaktı bütün oyuncaklar
Gözleriyle söylüyordu en gizli sözlerini
Akbabaların pençesinde bir zaman
Onun çocukluğuna kurmuştu yuvasını
O günden beri de yalnızca
Rüyalarında görebilmişti babasını
Hep duvarlar girmişti araya
Ve dipsiz uçurumlar
Bir türlü kırmamıştı zulmün kapısını

Ey içimizde köpüren deli sular
Siz mi yarattınız bu uçurumları
Yoksa çocukları babalardan ayıran duvarlar
Uçurumları göz yaşlarıyla mı yardılar
Ki böyle yorgun böyle yenilmiş
Yalnızca acılardan geçiyor yollar

Oturdum kıyısına bir çocuğun
Adı bahar
Yüzünde yediveren gülleri
Düşlerinde yakılan kitaplar var
Göz bebeklerinde genç bir adam
Tahliye kararını dinliyordu ayakta
Ağla küçüğüm ağla sevinçten
Ama azar azar-boğum boğum ağla
Özgürlüğün bedeli kolay değil
Ağlayacağın çok günler var daha

Oturdum kıyısına bir çocuğun
Adı Çağdaş
Yepyeni bir dünya birikiyordu ellerinde
Adım adım- yavaş yavaş
Özlemeyi ve beklemeyi tanımıştı
Çünkü yaşamanın her sayfasını
Baskınlarla parçalanan uykular
Ve alınıp götürülen umutlar yazmıştı..

Oturdum kıyısına bir çocuğun
Gülüşü çığlık mıydı
Haykırması susmak mı bilinmez
Nasıl da büyümüştü zamansız
Sabır çatlamıştı pembeyüreğinde
Direnen bir ananın kucağında
babasız
Daha yürümeyi bile bilemeden
Bir tarihin öznesi olmuştu apansız...

Ey gözleri şiir yazan çocuklar
Dünya nasıl da yenik ve yaralı
Yorgun düşmüş avuçlarınızda
Bir tek
Sizin gülüşünüz var onu güldürecek
Bir de filiz veren tohum elleriniz
Bugünün yorgun ayaklarını
Yarının güzel sabahlarına götürecek..

bir adam vardı tarihin en önünde
güneş ve rüzgâr yüzündedir her zaman
dili doğanın dilidir
elleri bütün insanlığın elleri
çocuklarım
dalları zorlayan tomurcuklarım benim
işte siz o sonsuz geleceğin akışına koyup yüreğinizi
büyüyeceksiniz ve bütün korkuların dindiğini
o geleceğin güzelliğinde göreceksiniz

Adnan Yücel - Gözleri Şiir Yazan Çocuklar