7 Eylül 2013 Cumartesi


"Düşünce adamı bir zümrenin emir kulu değildir. hiçbir merkezden talimat almaz. 
Bir partiye bağlı olmayabilir. Ama tarihe angajedir. Yani vatandaş olarak vazifeleri vardır: 
Belli savaşları kabul etmesi, belli tehlikeleri göze alması lazımdır. Bir devrin şuuru olmak zorundadır o. 
Başlıca vazifesi: Bütün hakikatleri yoklamak, bütün yalanların maskesini yırtmak, kalabalığa doğruyu göstermek. 
Bazen yangın kulesindeki nöbetçi olacaktır, bazen engine açılan geminin kılavuzu. Sokakta insanlar boğazlanırken, 
düşüncenin asaletine sığınarak elini kolunu bağlamak, düşünceye ihanettir." 
Cemil Meriç