20 Nisan 2016 Çarşamba
Serdal Çetin…/ içsel konuşma - Rıh
herşey çok değişti sonra…
birbirlerinin suratına kapanan çağlardan geçtik…
birileri öldü, ayrıldı aramızdan
ağladık durmadan… eksildik.
sonsuzluğa olan inancımıza rağmen
ruhlarımız eskisinden çok daha korkar oldu ölümden
ölmek sonsuzluğa engel değil ama korkuyoruz işte.
yani aşık olmanın o dantelsel, o kaotik büyüsüne göğsünü açanların
heyacanı
korkuya karşı biraz daha hassastı. anlıyorsun değil mi?
bazılarının yaşadığı dünyaya söyleyecek çok şeyi vardır.
sahi hâlâ kendini dinlemeden, kimseyi umursamadan
yağmur yağdığında sokağa atıyor musun kendini bilmiyorum ama
yağmur o günden sonra hep yağdı burada
Serdal Çetin…/içsel konuşma…
- Rıh
Adnan Yücel - Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Törenlerde dikilirdik burçlarınıza
Türküler söylerdik hep aynı telden,
Hep aynı sesten, aynı yürekten
O sevda ki bizde bir murattır,
Yılgınlığa karşı direnci söyler
Hep aşkla temizler yüreklerimizi,
Dudaklarımızda kirlenmez türküler
Ey aç bebelerin, dirençli çocukları
Ey bir sesin yankısında kalanlar
Ey terini toprağa katan ustalar
Ey bağrımıza bastığımız deli sevda
Siz ki anlardınız o aşkın dilinden
Uzakta olsa bir umut adına
Siz ki bilirdiniz coşkuyla sevmesini
Gelecek uğruna ölürcesine
Kızgın bir demiri dövercesine
Ve tarihin en güzel yapraklarını
Güneşin parmağıyla çevirircesine
Siz bilirdiniz sevmesini
Zora direnirken yüreklerde söylenen,
O büyülü şarkılar sustu bilinsin
Ve hatta demiri çürüten bilekler,
Mühürlendi gün ve güneş denilsin
Siz de bilirsiniz o kır çiçeklerini,
Özgürlük renginde sevgiyle açarlar
Hangi rüzgar dağıtırsa dağıtsın,
Düştükleri yerde yeniden çoğalırlar
Sabrın çiçeklerini açtığı yerden,
Asla kapanmaz yaşanan defter
Çünkü tarihin en güzel yerinde,
Son sözünü hep direnenler söyler
Adnan Yücel - Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)